26.12.23

Tamam mı, Devam mı?

 




Gerçek yaşamın ucunda oyalanıp dururken 2010’larda sanal yaşama adım attım. Açık deyişle İnternet Okyanusunun kıyılarındayım. Kıyılarda olma duygusu çok yaşanılan; ama anlatılamayan duygulardandır. Benim gibi 80 yaşında yani gerçekliğin ucunda, sanalın kıyısında olanlar vardır belki. İşte, ancak onlar anlayabilir beni. Tabii, bir de siz sevgili okurlarım...

Kıyılarda olmak tehlikelidir. Ya okyanusa dalacaksınız ya da hiç girmeyeceksiniz. Benim gibi hep kıyılardaysanız en hafif esintilerde karaya vurmuş balık gibi olursunuz. Kaldı ki bu son zamanlarda dalga boyları arttı. Kırılan dalgalar sahilleri dövüyor zaman zaman... Tabii, olan da biz garibanlara oluyor her zaman. Seriliyoruz kumlara. Sonra? Yine düşe kalka kıyıdayız. Hep böyle geçti bu son seneler...

Kendimi anlatabilmem için böyle benzetmelere başvuruyorum. Başka türlüsü olanaksız. Bir ton kelime kullansam yukarıdaki satırların sezdirdiğini açıklayamazdım.

Siz, sezgileri de kuvvetli arkadaşlarım. Sizlere söyleyeceklerimi bir çırpıda söyleyemiyorum. Mahcubiyetimden dilim dolaşıyor. “Söz / boğaz dokuz boğumdur.” derler ya... Şimdiye dek her boğumda / düğümde düşündük, ölçtük, biçtik, şöyle ettik, böyle ettik; kısaca kafa yorarak anlatmaya çalıştık. Anlayan anladı bizi; ama anlamayanlar da çıktı. Onların da canı sağ olsun...

Devir değişeli çok oldu. Şimdilerde herkes sözünü esirgemez oldu. Herkesin birbirini kırdığı bu döneme karşı direnmeye çalıştım doğrusu. Ama gördüm ki zerrece olumlu katkım olamadı. Olamazdı da. Suların yukarı doğru akıtılamayacağını göremedim. Aslında dinamo, motor vb. teknolojiyle sular yukarı doğru akıtılabilir; ancak bizde o donanım yok. Onun için her projemde başarısız oldum. Kısaca değineyim:

Şi-Lâm (Şişeli Lâmba, aydınlatma projem) tutmadı.

HEEY (Hukuk+Eğitim+Ekonomi+Yönetim öncelikli projem) yerle bir oldu.

Sa-Gen (Yazarlar Grubu) projemiz de tutmuyor gibi. Tutmayacak gibi demek daha doğru. Çünkü dönem mi dersiniz, ortam mı dersiniz, iklim mi dersiniz, egemen güçler mi dersiniz; ne derseniz deyin her egemen yazarların susmasını istiyor. Tabii yazarlar da çekiniyor. O kadar ki Sabahattin Gencal gibi özene bezene yazsanız da, kırmamak için kelimeleri dokuz filtreden geçirseniz de suçlanmaktan kutulamazsınız. Şunu ima ettiniz, şunu kinayeli kullandınız, Şuraya fazladan bir nokta koydunuz vb. der ve sizleri suçlarlar. Bu yetmezmiş gibi soruşturmalarda, yargılamalarda zihninizi okumaya kalkarlar... Ve al başına belâyı... Böylesi durumlarda “Yazmaya yürek ister.” Valla, ben de o yürek yok. Kalp ritmim bozuk zaten. Bir kalp ki pır pır ediyor içimde. Kaygı bozukluğumu da sormayın. Bu günlerde öyle kaygılanıyorum ki sormayın. Aklı başında olan, vatanını, milletini düşünen böyle işler yapmaz diyorum ve kötü kötü senaryolar kuruyorum. Allah devletimize ve milletimize bir zeval vermesin.

İnşallah bize de bir zeval vermez Yüce Rabbimiz. Tabii, bütün önlemleri almalıyız ki siz değerli arkadaşlar, yazmamakla bu önlemi almış bulunuyorsunuz. Bunu sitem olarak söylemiyorum. Doğruya ne denir?  

1965’lerde sendika kurmaya çalışan öğretmenlere, sendika neyinize kanarya sevenler derneği kurun diyenler vardı. Nedense o aklıma geldi. Sa-Gen Yazarlar Grubu’na da farkındalık yaratmak sizin neyinize, doğal güzellikleri anlatın. Çiçeklerden böceklerden; zülfü yâre dokunmayacak anılardan söz edin vb. diyenler olur mu bilemem. Böyle diyenler olursa hiç birimiz bu sözleri kaldıramayız.

Sadede gelelim. Kıyılarda dolaşırken başta Şi-Lâm ve HEEY projelerim olmak üzere birkaç projemi, istemeyerek de olsa sonlandırdım. Ancak Sa-Gen Yazarlar Grubu Projesini tek başına sonlandırma hakkını kendimde göremiyorum. Arkadaşlarıma karşı zerrece saygısızlık yapmak istemem.  Ben hal-i pür melalimizi dolaylı biçimde de olsa anlattım. Sa-Gen’in devam etmesi veya etmemesini sizin kararınıza bırakıyorum. Tamam mı, devam mı? Lütfen oylamaya katılınız. Bir oy bir oydur. Salt çoğunluğun kararına göre çok cılız olarak seyreden projemizi ya tamam diyerek sonlandıracağız ya da yılbaşından itibaren korkulara karşı durarak kelimeleri konuşturacağız.

Sahile vuran dalgaların sesini duyanlar benim de sesimi /söylemek istediğimi duyabilirler.

Hayırlı olması dileğiyle...

Sabahattin Gencal, 26. 12. 2023