Kazım Memiç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kazım Memiç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27.10.23

Neyin Savaşı - Neyin Barışı

 


"Hır çıkarmak" bir insan garabetidir. Öteden beri bireysel, ya da toplumsal alanda birileri, düzen içinde, hır çıkarmak için fırsat kollar ve yaratırlar nedenlerini.

Aslında savaşlara harcanan kaynaklar insanın mutluluğu için harcanabilse dünyamız "Güllük - gülistanlık" olur. Ne var ki ego bırakmaz. Kişinin egosu yanında toplumsal ego, erklileri de bürürse önüne geçilmez felaketler doğar

"Dünyaya ben egemen olacağım" diyenler önceleri İmparatorluklarken, son yüzyıllarda sömürgeci devletler oldu. Hani, "DÜNYA DEVİ" söylemleri onlar için bir ayrıcalık sayıldı. Bir zamanlar Sovyet Rusya - Kapitalist Batı arasındaki rekabet yüzünden çıkan kargaşalarda bölgemiz insanları piyon olarak kullanıldı. Batı, Ortadoğu'yu Ruslara karşı emniyet kuşağı olarak donattı.

Türkiye'den - Afganistan'a "Yeşil Kuşak" oluşturuldu. Hatta sosyalistleri ateist olarak tanıttılar. Özellikle dinine bağlı ortadoğu Müslümanları Ruslara karşı bilendi. Hatta ABD ve Batı önderleri Afganistan'da EL KAİDE örgütünü kurarak beslediler. Sonraları bu örgüt sınır tanımaz azgınlıklarla Bölgeyi ateşin içine ittiler. Sonraları EL NUSRA ve IŞİD GİBİ CANAVARLAR TÜREDİ.

Din adına savaşanlar, dindaşlarını Allah adına, boğazlamakla kalmayıp toplu katliamlara imza attılar. Onları besleyenler salt Batı da değildi. Bölge devletlerinin kısır liderleri de oyunda, verilen rolü oynadılar. Olan da o ülkelerin sade yurttaşlarına oldu. Milyonlar bu alanda can verirken, insanları birbirine düşürenler silah üretmeye devam ettiler.

Konu karmaşık olduğu kadar da basittir. Bölgenin İslam ülkeleri uyanıp kendilerine bir gelebilseler, kutsal dinimizi kendi alanında ele alıp "YARATAN - KUL" zeminine oturtabilseler. Ve laikliği devletler halklarını uyararak kabul ettirebilseler sorun kökten çözülecek. Yani İslam ülkeleri Tanrı buyruğu olan AKLINIZI KULLANIN yolunu kavrayabilseler kan da duracak.

Son dönemleri anımsayalım. ABD'de İkiz Kuleler olayından sonra Bush, "Haçlı hareketini başlatıyorum" dememiş miydi? Ve ondan sonra Irak'a girerek ülkeyi talan etmedi mi? Güya diktatörleri yok edecek, ülkeye demokrasi getirecekti. Demokrasi, üç milyon insanın katledilmesi, milyonlarca kadın ve kızın ırzına geçilmesi, tarihinin tarumar edilmesi miydi? Bölgeye getirilen barış kan ve gözyaşı oldu, bir türlü dindirilemiyor.

BOP adındaki yıkım projesiyle Tunus'tan - Afganistan'a 22 ülkenin topraklarındaki toz- duman nedir? Libya neden perişan edildi. Mısır bir türlü durulmuyor. Suriye dişli çıkmasına karşın Batı'nın ürettiği cadı kazanına döndü. İki milyona yakın insanın ölmeleri bir yana, kalanlar yurtlarından, yuvalarından oldular. Yurdumuzda da iki milyon Suriye ve Irak yurttaşı var. Bunların sorumluları kimler?

Dalga boyutunun Türkiye'ye tusunami yaratmayacağını kim söyleyebilir? Bunlar açıkken, bizdeki Eşbaşkan , "BU GÖREV BİZE VERİLDİ!" diyerek olaya balıklama dalmadı mı? Suriye ve Irak sınırlarımız neden yolgeçen hanına döndü? BOP işliyor tıkır tıkır. Piyonlar içlerine kapanmış, kendilerine yeni kaftanlar hazırlamakla meşguller.

Devlet erklileri dini kullanmaktan vazgeçmiyorlar. Reyhanlı'da öldürülen yurttaşlarımız hakkında , "orada 57 sünni yurttaşımız öldü!" sözü aklıselim yurttaşlar tarafından kaygıyla karşılandı. Bölgemizdeki savaş giderek mezhep karşıtlığına dönüşmüyor mu? Bunun sonucunu düşünememek harakiri yapmakla eşdeğerdir.

Bize gelince, teröristimizle "Kanka " oluverdik. PKK silahlanırken bizdeki yetkililer Ordu'ya "Kumpas"kurarak moralini bozduk. Açılım adına (Her ne ise) emniyet ve asker kışlalarına itildi. PKK elemanları varlıklarını unutturmuyorlar. Zaman aralığında askerlerimiz enselerinden kurşunlanıyor, polislerimiz saldırılarda can veriyor. Bizde ve İslam ülkelerinde kargaşa ve kan devam ediyor.

Aslında yapanlar belli. Emperyalist güçlerin taşeronları. Kullanıyorlar, günü dolunca kendilerine hizmet edenleri de bombalıyorlar. Bölge yerleşenleri Müslüman, gündeme almaya değmez, öyle mi? Pakistan'da okul basılıyor, onlarca çocuk katlediliyor, dünyadan "TIS" yok. Boko Haram denen örgüt, ülkesinde aynı zaman diliminde iki binden fazla insan katlediyor, dünya duymuyor! Irak'ta bombalarla her hafta yüzlerce insan katlediliyor, dünya sessiz. Ancak Paris'te bir olay oluyor, dünya ayağa kalkıyor.

Paris olayını asla küçümsemiyorum. BİR İNSAN BİR DÜNYADIR. Hiçbir uygar insan başka birini bırak öldürmeyi, kılına bile zarar vermez, veremez. Bunu belirttikten sonra dünyanın ikiyüzlülüğüne dokunmak istiyorum.

Be hey uygar dünya! Teröristler Batı'da can alınca mı insan yaşamı kutsal? Bunca yıldır İslam coğrafyasında milyonlar öldürüldü, neredeydiniz? İslam ülkeleri yıkılırken neredeydiniz? Kadınların, kızların ırzına geçildi, onlar intihar ederken demokrasi oyunu mu oynanıyordu? Suriye'de Özgürlük savaşçıları olarak beslediğiniz canavarlar Paris 'te boy gösterince mi aklınız başınıza geldi? Oraya gelince mi terörist oldukları hatırlandı.

Eğer içtenseniz, eğer dürüstüz diyorsanız gelin el ele verelim. Sizler onlardan elinizi çekerseniz terör biter. Türkiye'ye yıllardır bela olan PKK'de biter. Onu desteklemeyi bırakır, bizimle işbirliği yaparsanız bu bölgenin terörü son bulur. Eğer isterseniz. Türkiye üzerinde oyun oynamaktan vazgeçin, bizimle sizler de kurtulacaksınız. Bölge kaynakları insanca paylaşılınca ülkeler de rahat nefes alır. Ama siz, hala "Anadolu Türk'lere bırakılmayacak kadar önemlidir" düşüncesindeyseniz, bizimle birlikte sizin de canınız yanmaya devam eder.

Bizde bir söz vardır: "Eğri oturup doğru konuşalım". Gelin biz, doğru oturup doğru konuşalım. Soruyorum:

"Sizin sözlüğünüzde Ortadoğu için demokrasi kavramı var mı? Açık olun. İnsanın mutluluğu için önceliğiniz varsa, geliniz, terörü bitirelim. Sonra da ülkelerin kaynaklarını insanların yararına işletelim.

Kaynaklarımız var. Ortaklaşa kullanalım. Ama küreselleşme adıyla KÖLESELLEŞMEYİ bölge insanının önüne sürmeyin. Bizler kaynaklarımıza özelleştirme adıyla el konulduğunu unutmayacağız.

"Sizinki can da, bizimki patlıcan olmasın" Paris'te katledilenler de can, Mezopotamya'da, Afrika'da, Asya'da öldürülenler de can. Bunu unutmayalım.

Var mısınız, şu terörü elbirliğiyle yok edelim. Güvenebilir miyiz size? Bizler ÖZGÜR YAŞAMAK İSTEYEN İNSANLARIZ çünkü.

Ya günümüzde oynanan oyunlar! İsrail - Hamas? Neden insan kıyımında? Çocuklar ve siviller ki hiç günahları yok. ABD, durumu yatıştıracağına sonsuz destek vermede! Bu durumda en büyük terör devleti ABD olmuyor mu? Milyarlarca silah yardımıyla bölgemizde başka bir kırımın taşlarını mı döşüyor? İnsanlık dışı, savaş kurallarına uymayan bir İsrail, okulları, hastaneleri vuruyor.

ABD destek veriyor. Bu canavarlık insanlığın yüzkarasıdır.

Batı suskun! Hani insan hakları? Sahte demokrasi oyunu mu oynadıkları… Çok ama çok acil bir çözüm gerek; gerek değil zorunlu. Yoksa tüm barış ve uygarlık, dostluk zırvalama olur.

Kazım Memiç

 

26.10.23

Sevgi Çıkmazı

 



S E V G İ  Ç I K M A Z I

 

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin  Ortadoğu’da bir güç olmasını istemeyen Batı,  kuruluştan itibaren iç karışıklıklar da dahil her türlü yıkıcı eylemleri kullandılar. ABD’nin Ortadoğu planı “ Vilson Prensipleri” ile başlar günümüzde de BOP olarak devam eder. Emperyalizmin hesabı bitmez. Sömürü için her yol denenir. Kimi zaman etnisiteleri kışkırtır, kimi zaman da dinleri aracı olarak kullanır. Ekonomik yönden kaynaklara el koyar. Bunun için de yerli ortaklar elde eder. Daha da dirençli bir toplumla karşılaşırsa askeri darbelerle gelişmenin önünü keser ve şu bakışı uygular. Der ki “ Biz ülkemizde vatan hainlerini bulur ve ortadan kaldırırız; başka ülkelerin hainlerini de işbaşına getirir, kullanırız !” Bizde uygulanlar da bu değil mi? 1960’lı, 70’mişli, 80’li yıllarda az mı canlar verdik! 

 

           Aşağıya aldığım şiiri de 1970’li yıllarda, ülkemizde çıkardıkları kargaşalar içinde, düşürüldüğümüz durumlara bir uyarı olarak yazmıştım. Zira okullarda ders yapamaz duruma getirilen Eğitim de çıkmazdaydı.

 

         S E V G İ  Ç I K M A Z I

 

Doğar geceden gündüze insan

Doğar öfkeden seviye - yeni bir yaşam

Arınmış dağ - taş, arınmış yürek

Yürekte damar - damardaki kan

 

Bir Nisan yeşili dolar içime

Islak yapraklar arasındaki can

Barışır toprakla bitki - çiçekle arı

Umut başak. Erir -  erir kocaman

 

Gel gör ki kardeşim yeşil yapraklar sarı

Sarıhumma yakalamış sımsıkı insanları

Titrer toplumun özü - koparılan çiçekler

Gözü dönmüş köçekler hep kan mı içecekler

 

Kırağı düşürülmüş şimdi yeşillere allara

Ulusum düşürülmüş bu çekilmez hallara

 

Bir küçük ki yıldızlar dağlar

Bir tutam tuz - bir üçüm yüz

Umutlar kör olmuş - bakışlar kum

Gözlerimizde gözden bir çıban mı var

Didindik durduk,  bekledik yorulduk

Kundaktaki bebeler kundakçıların ellerinde

Uzandı evlere dek sancılı ağrılar

Gözlerimizde kanlı isyan var

 

Umutlarda güzellikler vardı ulusça

Başımızda sevgiden örülen çelenkler

Kutladıkta Mayıs sevinçlerini bir

Özgürlüğe koşardık yüreğimizde vatan

 

       Ne olduk şimdi

       Tuz olduk dağıldık

       Toz olduk dağıldık

       Gülemedik biz

 

Gel kardeşim yansın yüreklerdeki giz

Tutuşsun gönlümüz yine sevdalansın yürekler

Kör olmasın gözümüz - kırılmasın dizimiz

 

Açmaya yüz tutmuş tomur tomur

Binlerce tomurcuk yöreyi saran

Filiz filiz - fidan fidan

Kırılır mı insan

Gül sümbül menekşe hanımeli

Yüreğimizde renkler Anadolu temelli

        Gel gör ki vampirler kan istiyor

        Yetmiyor akan kanlar

        Üstelik can istiyor

 

Yürekte sevgi - sevgide özün

Aynadaki yüz - yüze değen göz

Yayla sularında yıkanacağım

Paslı mangal gibi durmasın yürek

 

Ateşe su - suya bir fidan

Toprağa bir can cana da canan

Ulusum yandıkça çok yanacağım

Gönlüm - gönlüm yaralı

 

Kırağı düşürülmesin yeşillere - allara

Alan bırakılmasın uluyan çakallara


————————1977 / Kazım Memiç

 

         Ulusları kurtaran Eğitimdir. Cehalet, yıkımın başlangıcı, emperyalizmin de baştacıdır.  Cahil bırakılan toplumlar başkalarının kölesi olurlar

 

 

 

25.10.23

Kazım Memiç

 


KAZIM MEMİÇ

EĞİTİMCİ, ŞAİR VE YAZAR


1938 yılında Giresun’un Tirebolu ilçesi Aslancık köyünde doğmuş Kazım MEMİÇ. 1958 yılında Akpınar Öğretmen Okulu’ndan mezun olduktan sonra başlamış öğretmenlik hayatına. Samsun 100 Yıl Lisesi’nden 1987 yılında emekli olduktan sonra da on beş yıl çeşitli dershanelerde öğretmenlik yaptı.  Evli, iki oğlu        (Taner ve M. Tanju)  dört torunu (Gizem, Çağla su, İzel ve Bora) var. Halen Samsun’da ikamet etmektedir.

Atatürkçü bir düşünceye sahip olan Kazım MEMİÇ, bu düşünce duygularını kalemiyle hem öğrencilerine hem okurlarına öğretmeyi kendine asıl gaye edinmiştir. Halen Atatürkçü düşüncenin ateşli savunucusudur. Ülkenin çağdaş ve uygar geleceği için bu düşünce çizgisinde yönetilmesi gerektiğine inanır ve bu inancı savunur.

Öğretmenliğinin yanı sıra dergicilik, gazetelerde köşe yazarlığı ve şairlik yönü de mevcut Kazım MEMİÇ öğretmenimin.

1956 yılında Akpınar’ın Sesi dergisini, 1966–67 yıllarında Çarşamba Lisesi OYDAŞ dergisini, 1990 yılında SAMSUN SANAT Dergisini çıkaran ekipte görev almıştır. Bu ekibe de önderlik etmiştir. (...) (Uzun bir müddet) SAMSUN KÜLTÜR SANAT” dergisinin Yazı işlerini (...) (yürütmüştür.)

Çalıştığı yerlerin yerel gazetelerinde köşe yazarlığı yapmıştır.  Amasya’da ÇAĞLAYAN gazetesinde, Samsun’da BARIŞ, HALK, EKİP, gazetelerinde uzun süre köşe yazarlığı yapmıştır. Halen, Almanya’dan internet üzerinden yayın yapan “TÜRK HABER”  ve “TİREBOLU HABER NET”  gazetelerinde yazıları çıkmaktadır.

ADD, SASAT, SED, SAMSUN KÜLTÜR SANAT, derneklerinde etkin üyeliğini sürdürmektedir.

Samsunlu Şairler: Kazım Memiç, İBRAHİM COŞAR,  28 AĞUSTOS 2017  


Kimlere sesleneceğimi sormayın. 

Sokakta simit satanından, kürsülerde ders veren profesörlere kadar herkes salonda toplansın.

Yerel yöneticilerden, tüm kamu erklileri beni dinlesin. Çünkü onların anlatacaklarıma ihtiyacı var.

Öğretmenim ben anlatmazsam vebal altında kalırım.

Kazım Memiç (Eğitimci /Yazar)

https://ilkadimgal.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/55/18/967950/dosyalar/2021_04/16105633_Gazice_Gazete.pdf

 KAZIM MEMİÇ'İN ESERLERİ

 Ve Ötelerde kanatsız Kuşlar Gibiydik  (1995),

Umutlar Güneşi Eritti   (2001), 

Yüzyılların Işığı Atatürk– 

(Bu kitabındaki şiirler Cavit ERSOY tarafından Oratoryo olarak bestelenmiştir.- 2009),   

         IŞIK ATATÜRK ORATORYO (KAZIM MEMİÇ CAVİT ERSOY)

Bir Sevdadır Türkiye 2015) 

 Kalemimdeki Cumhuriyet Dersimiz Ülkemiz.

Bir Nefes Yaşamak


 


AHMET GENCAL'IN SESİNDEN

KAZIM MEMİÇ ŞİİRLERİ




           KULUBEMDEKİ YALNIZLIK , AYRILIK LEYLA,   SAKLIDA