12.4.25

Ahlakın Kilit Taşı Adalet

 





Bakkal terazisinin bozukluğuna katlanamayan bir bireyin adalet terazisinin bozukluğuna ses çıkarmaması, insanlık adına izah edilebilir bir durum değil.

Sabahattin Gencal



AHLAKIN KİLİT TAŞI

ADALET

Adaletin sözlük anlamları, adaletin insanlık için önemi vb. konulara bu çalışmanın sayfalarında genişçe yer verilmiştir. Burada Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde adalete verilen anlamlar üzerinde durarak konuya gireceğiz.

“Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Adalet; "düzen, denge, denklik, eşitlik, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, takvâya yönelme, dürüstlük, tarafsızlık" gibi anlamlarda kullanılmıştır.”1 

Kur’an-ı Kerim’de İslâm toplumunun bir niteliği olarak geçen "vasat ümmet" (bk. el-Bakara 2/143) tâbirindeki vasat kelimesi de bütün müfessirlerce "adalet" mânasında anlaşılmıştır. Buna göre İslâm ahlakı içtimaî bünyede de aşırılıklardan uzaklığı, dengeli ve uyumlu bir hayat tarzını ön görmüştür.

Kur’an-ı Kerim’e göre adaletin ölçüsü yahut dayanağı hakkaniyettir.

Hidayete hak sayesinde ulaşılabileceği gibi adalet de hakka uymakla sağlanır. (bk. el-A'râf 7/159, 181).

Bazı gelenekçi İslâm düşünürlerine göre hikmet, şecaat ve iffet erdemlerinin gerçekleşmesiyle adalet erdemi de kazanılabilir. Bu erdemlerin herhangi birinin gerçekleşmemesinde erdem söz konusu olmaz2.

Hikmet, şecaat ve iffetin alt grupları var. Tabii bunların zıtları da bulunur. Ancak adaletin alt grubu yoktur. Gazzâlî şöyle der: "Adalet sıfatı kaybolursa bundan fazlalık veya eksiklik (ifrat-tefrit) şeklinde iki taraf doğmaz; sadece zıddı ve karşıtı doğar ki o da cevrdir(zulüm)"3

Yine gelenekçi İslam düşünürlerinin bazıları da adaleti hikmet, şecaat ve iffetin gerçekleşmesiyle kazanılan ve hepsini içine alan bir erdem değil onların yanında dördüncü erdem olarak görürler.

Birinci durumda yani üçlü tasnif durumunda adalet bir kilit taşına benzetilebilir.

Mimarlıkta, taşlardan örülü kemerin orta ve en üst yerindeki en son yerleştirilen ve kemeri ayakta tutan altı dar, üstü geniş taş, kemer kilidi, anahtar taşı. Bir kama gibi görev yapan kilit taşı, kemerin yıkılmasını önler. Kilit taşı, kemer, tonoz ve kubbelerin tepe noktalarında bulunan ve yanlardan gelen parçaları birbirine bağlayarak kilitleyen taşa verilen isimdir4. 

Yukarıdaki açıklama ve tanımlardan anlaşılacağı üzere adalet ahlakın bir kilit taşıdır. Mahkeme köşelerinde “Adalet mülkün (devletin) temelidir.” Sözünün yazılması boşuna değildir.

İkinci durumda açık deyişle adaleti hikmet, şeceat ve iffet erdemlerinin yanında dördüncü erdem olarak görenler adaletin de alt grupları olduğunu söylemektedirler:

“Klasik ahlak kitaplarının en son örneklerinden olan Ahlak-ı Alâî'de "Adaletin Nevileri" başlığı altında (I, 61-63) verilen ve büyük ölçüde İbn Miskeveyh’in Tehẕîbü'l-aḫlâḳ'ına (s. 32-33) dayandığı anlaşılan liste şöyledir:  sadakat, ülfet; vefâ, şefkat, sıla-i rahim, mükâfat (iyiliğin karşılığını verme), hüsn-i şerîke (ortak işlerde dürüst hareket etme), Hüsn-i kazâ (hakları güzellikle ödeme), teveddüd (yakınların ve erdemli kişilerin dostluğunu kazanma), teslim, tevekkül, ibadet.5

Bu tasnife göre de adaletin kilit taşı olduğu açıkça görülmektedir.

“Hak, objektif bir kavram ve sabit bir kanun ilkesidir. Bir hak konusunda hüküm verilirken, hakkın kendi lehine hükmedilmesi halinde bundan memnun olan, fakat aleyhine hükmedilmesi durumunda bu hükmü tanımayan insanlar için “işte bunlar zalimlerdir (en-Nûr 24/48-51) denilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de hak ve adaletin mutlaklığı öylesine vurgulanmıştır ki bizzat Allah’ın ahirette hiçbir haksızlığa mahal verilmeyecek şekilde adaletle hükmedeceği ve onun bu vaadinin kesin (hak) olduğu belirtilmiştir (bk. Yûnus 10/54-55; el-Enbiyâ 21/47; ez-Zümer 39/69)”6

“Adalet genellikle, verilen ile hak edilen arasındaki dengeyi ifade eder. Bu denge bazı hallerde eşitlikle gerçekleşir; ancak adalet eşitlik değil, dengedir. Diyet ve tazminat yoluyla adaletin sağlanmasında denge esastır. “Çocuklarınıza verdiklerinizde adil davranın...” hadisinde (Buhârî, “Hibe”, 12) kastedilen adalet, eşit tutmakla gerçekleşmektedir. Malın Allah’a ait olması, insanların ve özellikle müminlerin kardeş olmaları, şahsî servetlerde fakir ve mahrumların haklarının bulunması, Allah’ın ihsanı emretmesi gibi prensiplere dayanan ve insanın toplum içindeki iktisadî ve sosyal durumuna bakılmaksızın herkese insanca yaşama, temel ihtiyaçlarını temin etme imkânı veren sosyal adalet anlayışında ise ölçü eşitlik değil, dengedir.7

Adaletin kilit taşı olduğu hadislerin incelenmesinden de ortaya çıkmaktadır. Örneğin;

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular:

Her kim insanlarla muâmelede bulunur haksızlık etmez, onlarla konuşur yalan söylemez, onlara vaatte bulunur sözünden dönmezse işte o, insanlığı kemâle ermiş, adaleti ortaya çıkmış ve kendisiyle kardeş olunması vâcip olmuş kişidir.” (Deylemî, Hadis No: 5546)8

Demek ki adalet olmazsa yukarıda işaret edilen erdemler de anlamlarını kaybederler.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vaazlarına ve hadislerine bu çalışmada çokça yer verdik. Onun için adaletle ilgili  bu konuda hacmi genişletmemek için birkaç alıntıyla yetineceğiz:

“Peygamberimiz cennet ehlini başlıca üç gruba ayırdığı bir hadisinde, en başta kudret ve iktidar sahibi olup da adaletli davranan kişileri sayıyordu. Bir gün huzuruna Kureyş kabilesinden Fatıma-i Mahzumiye adlı bir kadının hırsızlık davası getirilmişti. Hükmün infaz edilmesine Kureyşlilerin gönlü razı olmuyordu. Araya peygamberimizin çok sevdiği Üsame’yi koyarak Fatıma’nın affedilmesini istediler. Kendi kabilesinden de olsa adaletten ayrılma teklifi Peygamberimize çok ağır geldi. Hemen bir hutbe irad ederek şunları söyledi;

“Ey insanlar geçmiş milletlerin ne yüzden yollarını sapıttığını biliyor musunuz? Onların asilzadeleri bir şey çalarsa onu bırakırlar, zayıfları çalarsa onu cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki böyle bir işi Fatıma-i Mahzumiye değil de kızım Fatıma yapmış olsaydı, muhakkak onun elini de keserdim.  (Kandemir, M.Yaşar; Örneklerle İslam Ahlakı, İst 2005, s.76)

Halife Hz. Ali’nin zırhını çalan Yahudi ile mahkemede yan yana durması bütün dünyada asırlarca adalet mahfillerinin suskunlukla geçiştirdiği bir gerçektir. Kadı Şurayh halifeyi zırhını çalan Yahudi ile yan yana oturtmuş ve ondan Yahudi’nin çaldığını ispat eden bir delil istemiştir. Hz. Ali (r.a) delil bulamayınca da kadı Şurayh Yahudi’nin lehine Hz.Ali’nin aleyhine hükmetmiştir. Bu heybetli adalet örneği karşısında en çok şaşıran Yahudi olmuştu şöyle diyordu “Müminlerin emiri beni kadısının huzuruna götürdü; kendi kadısı kendi aleyhine hükmetti. Ey Emirü’lmü’minin zırh senin zırhındır. Eşhedü en lailahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluh” İslam tarihi hak ve adaletin hüküm sürdüğünü gösteren böyle pek çok hadiselerle doludur.9 (Haşimi, M. Ali, Müslümanın Şahsiyeti, İst 89, s.283)

“Ey insanlar geçmiş milletlerin ne yüzden yollarını sapıttığını biliyor musunuz?” sorusu bize sorulsa her halde bilmeyenimiz çıkmaz.

Yukarıda sözü edilen “asırlarca adalet mahfillerinin suskunlukla geçiştirdiği bir gerçeği” de artık biliyoruz.

Bilmek yetmez kilit taşı adalet yerine konacak. Siyasetçi olsaydık, “ya konacak ya konacak!” derdik. Çünkü adalet askıya alınırsa ahlak diye bir şey kalmaz.

________________  

1.   Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, https://www.sabah.com.tr/sozluk/sosyoloji/adalet-nedir)

2.   Mustafa Çağrıcı, Fazilet; https://islamansiklopedisi.org.tr/fazilet)

3.   İhyâ, III, 54; Mîzânü'l-amel, s. 91.

4.   https://www.lafsozluk.com/2014/05/kilit-tasi-nedir-ne-demektir-anlami.html

5.   Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, https://www.sabah.com.tr/sozluk/sosyoloji/adalet-nedir.

6.   https://islamansiklopedisi.org.tr/adalet

7.   Hayrettin Karaman, https://islamansiklopedisi.org.tr/adalet .

8.   "İki Gün Bir Değil" mail servisi, (Bu servis  Altınoluk hizmetidir.)

9.   Zehra Alkan Koyuncu;  Kitabe -ı Mukaddes ve Kur’an’ı Kerim’de Ortak Ahlaki İlkeler Yüksek Lisans Tezi Ankara-2006, Ankara-2006

 _________________________  

Kaynak: Gencal, Sabahattin, Evrensel Yüce Bir Ahlak Üzere Olmalı, Cinius Yay. istanbul, 2021

https://cinius.shop/product/evrensel-yuce-bir-ahlak-uzere-olmali-1/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder