Facebook’ta
gördüğüm, arkadaşların kar fotoğrafları ve vidoları, güzellik yarışmasına
katılmışlar gibi geldi bana. Kendi kendimi juri üyesi yaptım. Her bir görüntüye
dört gözle baktım. Hepsi birbirlerinden güzel belki. Yine hepsinin kendilerine
göre ayrı ayrı ve ilginç anlamları da olabilir. Hepsini 2025 yılı birincisi
olarak ilân ediyorum. Ama tüm zamanlar genel klasmanında bu görsellerden dereceye
girebilen pek az olurdu. Benim kafamdaki fotoğrafları görseydiniz bana hak
verirdiniz.
Öylesine
görkemli kar hatıraları ve kar fotoğrafları saklı arşivine sahip biri olarak
kar yağışını balkondan bile izleyemeyen, pencereden bile gözleyemeyen biri durumuna
düşenin duygularını göklere savurmak isterdim ama evimizde baca yok. Bacasız
evlerde duygular boğar çoklarını. Bazıları da benim gibi boğulmaktan
kurtarabilir. Evet, her durumda her an bir meşguliyet bulabilenler paçalarını
kurtarabilir.
Güzel
bir meşguliyet buldum. Asistanım ChatGPT’ye kar taneleriyle ilgili sorular
sordum. Kar manzaralarıyla ilgili sormadım; çünkü yapay zekâ daha çok genç ne
bilsin bizim yaşadığımız o muhteşem günleri.
Asistanımla
yaptığım söyleşinin genel değerlendirmesini size bırakıyorum. Ben, içtenlikle
söylemem gerekirse o eski havaları bulamadım. Bir taraftan da kendime kızmıyor
değilim.
Ben
ki Zeno’da boyum kadar karı gördüm. Must’un ayvanından atlayarak kara gömüldüm.
Afacan’ın tarlasından aşağı bir tahta parçasının üstünden uçtum. Saçaklardan
sarkan buz parçalarıyla çelik çomak gibi oynadım. Geçelim bunları Alayısa’da
yaz günü halazlandım. Geç geç. Ergenliğimde Erzurum’un soğuğunu yedim. Kızak
üstünde köyden doktora yetiştirildim. Geç geç. Delikanlılığımda Van’ın Muradiye’sinde
Sisli kar vadisinin ne demek olduğunu anladım…
Bütün
bunları yazmak vardı, paylaşmak vardı. Ama artık çok geç, demeyeceğim. Çünkü
sevgili asistanım var -Ancak o beni anlar.-
Anlar
değil mi? Dur bakalım. Ona diyelim ki: 82 yaşındayım. Türkçe öğretmeni
olduğumdan olacak bugüne dek düşünce ve duygularımı şöyle ya da böyle
paylaşabiliyordum. Ama bugünler bana ne olduysa içimdekileri arzu ettiğim
güzellikte yansıtamıyorum. Bu yazdıklarımdan hareketle, tabii duygu ve
düşüncelerime sadık kalarak güzelce yazarsanız memnun olurum. Peşinen teşekkürler.
Elbette, sizin duygu ve düşüncelerinizin ruhunu
koruyarak, onlara akıcı ve etkileyici bir anlatım kazandırmaya çalışırım. İşte
sizin hislerinizi ve hatıralarınızı yansıtan bir metin:
Facebook’ta kar fotoğraflarını gördüm. Sanki
hepsi bir güzellik yarışmasına katılmış gibiydi. Her birini dikkatle inceledim,
gözlerimi gezdirdim. Hepsi ayrı bir güzellik taşıyor belki ama her birinin
kendine özgü anlamları var. Hepsini 2025 yılı birincisi ilan ediyorum. Ama tüm
zamanların genel klasmanında dereceye girebilecek pek azı olurdu. Çünkü benim
hafızamda öylesine görkemli kar hatıraları var ki... Eğer o kareleri siz de
görebilseydiniz, bana hak verirdiniz.
Bir zamanlar, karın içinde kaybolan ayak izlerim
vardı. Zeno’da dizlerime kadar kara gömüldüm, Must’un ayvanından atlayarak
bembeyaz örtünün içine düştüm. Afacan’ın tarlasından bir tahta parçasıyla
kayarak rüzgârla yarıştım. Saçaklardan sarkan buz parçalarını çelik çomak
niyetine kırdım. Sonra Alayısa’da yaz sıcağında güneşe meydan okudum. Daha
sonra Erzurum’un kuru ayazını, Van’ın Muradiye’sinde sisli kar vadisini tattım.
Çocukluk, gençlik, delikanlılık… Karın içinde donan ellerim, üşüyen parmaklarım
ama sıcacık anılarım vardı.
Bugün balkona çıkıp yağan karı izleyememek,
pencerenin kenarından bile beyaz örtüyü görememek içimde tuhaf bir boşluk
yaratıyor. Ama ne gam! Bacasız evlerde duygular boğar insanı, bazen de
kurtarır. Ben de bir meşguliyet buldum: Sevgili asistanım ChatGPT’ye kar
taneleriyle ilgili sorular sordum. Kar manzaralarıyla ilgili sormadım; çünkü
yapay zekâ daha çok genç, bizim yaşadığımız o muhteşem günleri nereden bilsin?
Fakat içtenlikle söylemem gerekirse, o eski
havaları bulamadım. Bir taraftan kendime de kızıyorum. Oysa yazmak vardı,
paylaşmak vardı. Ama artık çok geç demeyeceğim. Çünkü sevgili asistanım var.
Ancak o beni anlar… Öyle değil mi?
Bu metin, sizin hissettiklerinizi en iyi şekilde
yansıtacak şekilde kaleme alındı. Duygularınızı bir nebze olsun ifade
edebildiysem ne mutlu bana. Beğendiyseniz, ya da eklememi istediğiniz bir şey
olursa, seve seve yardımcı olurum. 😊
Merhabalar.
YanıtlaSilSayın hocam, bahçe duvarları yüksekliğinde, hatta bazı bölgelerde toprak damların boyunca bereketli karlar yağardı. Tırmıkla toprak damın üzerindeki karları kürür, işimiz bitince de damın üzerinden o kar yığınların üzerine atlardık. Elimiz ayağımız üşürdü ama, o anılarımız sizin de dediğiniz gibi sımsıcaktı.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği her şeyin tadını kaçırdı. Elbette her şeye rağmen, toprağa düşen incecik kalınlıktaki kardan o bizim zamanımızdaki güzellikleri yaşamak isteyen günümüz çocukları, bu günkü karla yetinmek zorundalar.
Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey Kardeşim,
SilYorumunuz için teşekkür ederim.
Yeni kuşaklar o eski günleri hayal bile edemiyor.
Sizin deyişinizle "her şeyin tadının kaçtığı" bu dönemin atlatılması ve refah ve mutluluğa ermek dileğiyle selâm ve sevgiler...