Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Beş şey
gelmeden önce beş şeyi ganimet bil:
1.
İhtiyarlığından önce gençliğini,
2.
Hastalanmadan önce sıhhatini,
3.
Fakirliğinden önce zenginliğini,
4.
Meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve
5.
Ölümünden önce hayatını!” (Buhârî, Rikāk, 3; Tirmizî, Zühd, 25)
https://www.islamveihsan.com/5-sey-gelmeden-once-5-seyi-ganimet-bil-hadisi.html
***
Allah’a
şükür kıymet bilenlerdeniz. Yine de bu konunun gereğini tam olarak
yapabildiğimizi söyleyemeyiz. Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav)
yukarıdaki hadisinin ilk dört maddesini tecrübelerimizle doğruladık. Dikkatimizi
beşinci maddeye çevirelim:
Aldığımızın
her nefesin kıymetini bilelim. (Bir nefes dünya parasıyla, mücevheriyle,
hazineleriyle satın alınabilir mi?)
Her
vesileyle güzel şeyler hatırlamak, güzel şeyler düşünmek ve şükrümüzü eda etmek
ne güzel.
Şahsımdan
örnek vereyim. Bu son bir iki yıldır evden dışarı fazla çıkamıyorum. Ancak
geçen Çarşamba günü Ümraniye Hastanesine gittikten sonra Ümraniye’de gözlem ve
incelemelerde bulunmamız, yine geçen Cuma günü Çekmeköy Ağız ve Dış Sağlığı
Merkezine gittikten sonra Üsküdar’da gezmemiz birere şükür vesilesidir. Düz de
evimizin yakınlarındaki Çekmeköy Belediye’ si Sosyal Tesislerine gitmemiz…
Ya,
böyle işte. Ben ki pandemiden önce her sabah namazından sonra Doğa Parkına
kadar gider. Orada bir tur attıktan sonra dönerdim. Açık deyişle en az dört
kilometre yürürdüm. Demek ki zamanında şükrümüzü tam eda edememişiz. Şimdi üç
günde bir çıkabilmemi bir rekor olarak görüyorum. Şükrediyorum.
İnsan
bildiklerini, öğrendiklerini ve tecrübelerini paylaşmak mecburiyetindedir. Onun
içindir ki dün değerli arkadaşım Erdoğan Teke Beyle Yaşar Doğu Sosyal Tesisine
gitmemizi paylaşıyorum. Tabii önemli olan konuştuklarımızı da paylaşmaktır. Ama
bu dönemde konuşmak da zor, konuştuklarımızı paylaşmak da…
Şahsen
korktuğum için kendi kendime sansür uyguladığımı söyledim. Erdoğan Bey,
korkmadığını söyledi. Ben korkularımı içime bastırıyorum belki onun için kâbus
görüyorum. Uyanınca şükürler olsun kâbustu gördüğüm diyorum.
İnşallah
hep beraber uyanırız da…
Sabahattin
Gencal,
Çekmeköy-İstanbul,
18. 11. 2025


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder