31.1.24

Alışkanlıklar

 


Her insanın iyi, güzel ve yararlı alışkanlıkları olduğu gibi kötü, çirkin ve zararlı alışkanlıkları da olabilir. İnsanın görevlerinden biri, belki de en önemlisi zararlı ve yararlı alışkanlıkların farkına varması ve kendisine yakışanı yapmasıdır.

Alışkanlık çok geniş bir kavramdır. Kazanılan alışkanlıklar olduğu gibi kazandırılan alışkanlıklar da vardır. Bireysel alışkanlıklar olduğu gibi toplumsal alışkanlıklar da vardır. İster bireysel ister toplumsal olsun zararlı alışkanlıkların bağımlı hale gelmemesi için başta eğitimciler olmak üzere tüm aydınlar seferber olmalıdır. Aksi takdirde zararlı alışkanlıklar kişiliği, karakteri daha doğrusu insanı ve insanlığı yer bitirir.

“Alışkanlık zırhını giymiş insana kelimeler işlemez. Alışkanlık, insana irade ve akıl tutulması yaşatır. Alışkanlık sayesinde insanın diğer varlıklardan en önemli iki farkı ve melekesi olan akıl ve irade bir işe yaramaz duruma gelebilir. İnsan alışkanlıkların kulu ve kölesi olur. Alışkanlıklar insanı şuurdan şuur dışına, iradeden otomatizme geçirerek insanın kendisini kendi eli ile robotlaştırır (Ravaisson, 1946, XXXIII). Alışkanlıklar insanın kendini iptali ve bilinç körelmesidir. Her bir alışkanlık insanın içine düştüğü gaflet kuyusudur. Alışkanlıklar ile gece gündüz, aydınlık-karanlık, doğru-yanlış hissedilmez olur. Herkes her şey hep aynıdır. Yeni bir günde bakışımız yeni bir şey görmez. Dün ve bugün aynıdır. Yarınlar heyecan vermez. Alışkanlık sahibinin hayatında yeni bir kişiye, olaya, tanışmaya, anlama ve anlamaya yer yoktur.1

 

Alışkanlık zırhını giymiş insanları bir tarafa bırakıyoruz. Çünkü onlara kelimeler işlemez. Ancak diğer insanlara ve özellikle kendimize yararlı öğütler vermeliyiz ki iyi, güzel ve yararlı alışkanlıklarımız gelişsin aynı zamanda kötü, çirkin ve zararlı alışkanlıklarımızdan da kurtulmuş olalım. Ahlak bunu gerektirir, din bunu gerektirir; uzatmayalım insanlık bunu gerektirir.

 

Alışkanlıkla ilgili bir sözü aklımda kaldığı kadarıyla yazdım: “Alışkanlıklar ilkin örümcek ağı gibidir; ama zamanla urgan gibi olur.” Bu sözü Google’da doğrulamak isteyince onunla ilgili aşağı yukarı aynı anlamda sözlerle karşılaştım:

Warren Buffet der ki;                                                                                                                    

 Alışkanlıkların zincirleri önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar güçlü olur.”

*

''Yasalar örümcek ağına benzer, küçük sinekler ağa takılır kalır, büyük sinekler ağı deler geçer.''

Marcus Aurelius (121-180)

*

Bir İspanyol atasözü şöyle der;

Alışkanlıklar ilk önce örümcek ağı gibidir, sonra elektrik kablolarına döner.”

“Ne kadar doğru bir benzetme değil mi? Alışkanlıklar önce zararsız, belirsiz neredeyse görünmez bir şekilde hayatımıza dahil olur. Sanki bir hayalet gibi. Gelişlerini fark edemeyiz bile. Sonrasında ise o hayalet resmen bir canavara dönüşür. O gelişini görmediğimiz, sesini bile duyamadığımız hayaletler birer canavara dönüşünce fark ederiz ancak. Bazı alışkanlıklar öyle canavarlardır ki, bağımlılıklara dönüşür. İnsanın içini kaplar, ruhunu sarar. Bağımlılıklar, bir insanın en büyük düşmanlarından biridir. Mücadele etmesi, yenmesi zor, güçlü rakiplerdir fakat hiçbir bağımlılık ya da alışkanlığımızın üstesinden gelmek imkânsız değildir. İnsan sabırlı oldukça, zafere daha çok yaklaşır.”

Birkaç notla / açıklamayla bitirelim yazımızı:

Biliyorum, bugün hukuk devletiyle ilgili bir yazı yazmamız gerekirdi. Ya da hiç yazmamamız. Türkiye Cumhuriyetinin, TBMM’sinin ve Yargı'nın itibarının bir kere daha sarsıldığı bugün hukukla ilgili bir yazı yazabilmeliydim. Ben ta 2010’da HEEY Masasını kurmuştum. Yumurta kapıya dayandığı zaman değil. Özür dilerim “Ben demiştim /yazmıştım demek de doğru değil. Evet, hukuksuzluk, maalesef bir alışkanlık haline getiriliyor.

Davutoğlu şunları söyledi:

“Yapılmak istenen çok açık önce Anayasa Mahkemesi’ni işlevsizleştirecekler. AYM’nin 2012 yılından beri bireysel başvuru hakkı yönünde atılan adımlarını yok sayacaklar. Sonra mümkünse AYM’yi kapatacaklar ve Türkiye’yi tamamıyla uluslararası hukukun ve evrensel hukuk değerlerinin dışında, kendi içine kapalı bir hukuk sisteminin dar boğazına sokacaklar. O zaman ne olacak biliyor musunuz? Şimdi Yargıtay’ın bir ceza mahkemesi dairesi herhangi bir parti ile ilişkilendirildiği gibi, o zaman da yargı kurumları iktidarla, partilerle ilişkilendirilecek ve fiilen hukuk ortadan kaldırılacak.3

“Zihinsel duygusal saplantılar ve şartlanmalar olan alışkanlıklara karşı ciddi bir bilinç geliştirilmelidir.4”

“Söylenecekler söylenmiştir. Binaenaleyh...5” artık uygulama zamanıdır.

Sabahattin GENCAL,  01. 31. 2024

_________________________

1.                   Ömer Demir, Din Eğitiminde Alışkanlık Bilinci, Ekev Akademi Dergisi Yıl: 18 Sayı: 60 (Yaz 2014),

2.                   https://www.bestepebloggers.com/en-sadik-fakat-en-kurnaz-dostlarimiz-aliskanliklarimiz/

3.                   https://medyascope.tv/2024/01/31/izleyin-davutoglu-can-atalayin-milletvekilliginin-dusurulmesine-iliskin-konustu/

4.                   Ömer Demir, Din Eğitiminde Alışkanlık Bilinci, Ekev Akademi Dergisi Yıl: 18 Sayı: 60 (Yaz 2014),

5.                   Süleyman Demirel, T. C. 9. Cumhurbaşkanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder