18.10.24

Recep Bakır / İslam Dininde Kul Hakkı-2

 

              İSLAM DİNİNDE KUL HAKKI

-II-

Kul Hakkı İle İlgili Ayetler ve Hadisler . (Ayetlerin meali ve tefsiri)

(Kul Hakkı ile ilgili bazı ayetler: Bakara Suresi 83,177,188,215,220., Nisa Suresinin 2,3,6,8,10,36,127., En’am Suresinin 153, İsra Suresinin 34, Kehf Suresinin 82,, Fecr Suresinin 17.,  Beled Suresinin 14., Duha Suresinin 9. ) 

 

1-Duha Suresi 93/9. Ayet; (Yetimler ile ilgili)

O halde sakın yetimi ezme ! 

Tefsiri (açıklaması) Cahiliye döneminde başlıca sosyal ve ahlaki problemlerden biri de yetimlerin ve yoksulların durumu idi. Onların hakları gözetilmez, malları ellerinden alınır, kendilerine zulmedilirdi. Buna gör Duha suresinin 9-10. Ayetlerin ana hedefi Resulullah’ın şahsında bütünüyle toplumun dikkatini bu iki temel ahlaki ve sosyal problem üzerine çekmek ve bunları çözüme kavuşturmaktı. Bunun yanında daha özel olarak Resulullah’a mazhar olduğu anılan ihsanlar karşısında şükür mahiyetinde bazı görevleri hatırlatılmaktadır.6

 2- Fecr Suresi 89/17. Ayet; Meali

" Hayır, hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz. "

Kendileri Allah’tan ikram beklerken, en çok ikrama muhtaç olan yetimleri görmezden gelir, onlara ikram etmezler. Onlara değer verip, ellerinden tutarak hallerini düzeltmeye çalışmazlar. Halbuki yetimlere alaka gösterip onları koruyup kollamak, Allah katında çok makbul bir ameldir7

3- Nisa Suresi 4/10. Ayet; Meali

 " Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş dolduruyorlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir. "8

Âyetlerde kalbe ve duygulara hitap eden bir ifade kullanılır. Bu işlerde söz sahibi kişiler, velîler ve vâsîler, kendilerini vefat eden kişinin, yetimlerini de kendi evlatları yerine koyup öyle düşünmeli, buna göre hareket etmelidirler. Kendi çocuklarına kıyasla yetim haklarına dikkat ve riayet göstermelidirler. Şayet böyle yapmayacak ve onların mallarını haksız olarak yiyecek olurlarsa, şunu bilsinler ki yedikleri ancak ateştir. Karınlarını ateşle doldurmaktadırlar. Âhiret gününde bu hareketlerinin karşılığını alevli bir ateşte ceza görmek suretiyle çekeceklerdir.

 Peygamber efendimiz Hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur;

 " Kim ki yetimin hakkını yer ise ahirette o kişi iflas eder. "

 Bir diğer hadis- şerifte de kul hakkı yemenin vebali için şu şekilde bahsedilmiştir;

 " Kim birinin hakkını yediyse ahirette zor duruma düşmemek için o kişinin gönlünü alın, helalleşin. Borcu olan bir kişi cennete giremez. "

Yüce dinimiz İslam, din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bütün insanların haklarını kutsal ve dokunulmaz kabul eder. Her alanda ve her şartta adaletli olmayı, hakkı üstün tutmayı, helal-haram hassasiyeti gözetmeyi emreder. Kul ve kamu hakkına riayet etmeyi, haksızlığın ve zulmün karşısında yer almayı öğütler.

(Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuyu işlediği bir hutbesini aşağıda bulacaksınız.)

                                                                     Devamı Yarın

      1       3    4     5

_____________________

(6)  Diyanet İşleri BŞK. Kur’an Yolu Tefsiri Cilt 5  S 639-640

(7) Ku’an ve Meali kuranvemeali.com.

(8) Diyanet İşleri BŞK. Kur’an Yolu Tefsiri Cilt?



Cuma Hutbesi : “ Kul ve Kamu Hakkı “, 14 Ekim 2022 Cuma

https://www.diyanet.gov.tr/tr-tr/Kurumsal/Detay/33880/cuma-hutbesi-kul-ve-kamu-hakki

Değerli Müminler !

Hayatımızın tamamını kuşatan sorumlulukların başında kul hakkı gelir. Kul hakkına riayet etmek, Cenâb-ı Hakk’a olan imanımızın gereğidir.

Müslüman, kul hakkı konusunda son derece hassastır. İnsanların canına kast etmenin, namusuna, şeref ve haysiyetine dil uzatmanın kul hakkı ihlali olduğunun bilincindedir.

Müslüman, gerek gerçek hayatta gerekse dijital mecralarda gıybet etmez, laf taşımaz, dedikodu yapmaz, yalan söylemez, iftira atmaz. İnsan onurunu rencide edecek, yuvalar yıkacak her türlü söz ve davranıştan sakınır. Hakkında kesin bilgiye sahip olmadığı konularda konuşmaz. 

Hak duyarlılığı Müslüman’ın en temel özelliğidir. O, ana-baba hakkını gözetir. Eşine ve çocuklarına iyilikle muamele eder. Akraba ve komşularının hukukuna riayet eder.

Saygıdeğer Müslümanlar!

Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyuruyor: مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا “Bizi aldatan, bizden değildir!”[1] Peygamberimizi örnek alan bir mümin, ticaretini aldatma üzerine kurmaz. Alırken de satarken de dürüst davranır. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmaz. Fırsatçılık yaparak kazancına haram bulaştırmaz. O, ne bir başkasının malına göz diker, ne de insanları aldatarak mallarını gasp eder.

Müslüman, daima hakkı ayakta tutar. O, işçinin hakkını gözetir; ücretini alın teri kurumadan öder. O, işinin de hakkını verir; aldığı ücretin helal olması için var gücüyle gayret gösterir. Rızkını temin ettiği yere asla zarar vermez.

Değerli Müminler!

Kul hakkının toplumun bütün kesimlerini ilgilendirdiği alan ise kamu hakkıdır. Kamu hakkı, sadece hayatta olanların değil, henüz dünyaya gelmemiş çocuklarımızın, tüyü bitmemiş yetimlerin, muhtaç, garip ve kimsesizlerin de hakkıdır.

Kamu hakkını ihlal etmek, çok büyük bir vebaldir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:  وَمَنْ يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۚ “Kim devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir.”[2] Müslüman, her alanda kamu hakkına riayet eder. Rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılıktan uzak durur. Müslüman, kamu hizmetini sorumluluğu ağır bir emanet olarak görür. O, işine özen gösterir, devlet malını gözü gibi korur, asla israf etmez ve devlet malını gasp etmez. Hizmet sunduğu insanlara karşı anlayışlı ve sabırlı davranır. Kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına asla yapmaz.

Kıymetli Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde bizleri şöyle uyarıyor: “Kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar.”[3] O halde hiçbir ayrıcalığın olmadığı, haklı ve haksızın mutlaka ortaya çıkarılacağı, herkese hakkının tam olarak ödeneceği mahşer gününde mahcup olmamak için kul ve kamu hakkını ihlal etmekten şiddetle sakınalım. Herhangi bir hak ihlalinde bulunmuşsak hak sahipleriyle mutlaka helalleşelim. Unutmayalım ki, kul ve kamu haklarını ihlal edenleri, hak sahipleri bağışlamadıkça Allah Teâlâ da bağışlamayacaktır.

Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitiriyorum: “Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı tastamam verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.”[4]

_________________________

[1] Müslim, Îmân, 164.

[2] Âl-i İmrân, 3/161.

[3] Müslim, Müsâkât, 141.

[4] Bakara, 2/281.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder