3.10.24

S. Gencal / “İnsan Olma ve İnsan Olarak Kalma Hakkı” Adlı Kitabın Doğmadan Önceki Serüveni- III

 

Sabahattin Gencal
Çekmeköy- Eylül 2024

 “İNSAN OLMA VE İNSAN OLARAK KALMA HAKKI” 

ADLI KİTABIN

DOĞMADAN ÖNCEKİ SERÜVENİ

-III-

        İnsan küçük de olsa bir iş yapınca biraz havalanıyor. Gerçekten sanki boyu uzuyor, kilosu azalıyor. Hele, yeni bir kavram buldum, diye düşününce insan... Sormayın gitsin. Çok sürmedi havalanmam. Otur oturduğun yerde...

Meğer İnsan Olma kavramı konusunda makale de yazılmış, kitap da çıkarılmış ve yazarların hepsi de benden önce davranmışlar:

        Hoffman Edward, İnsan Olma Hakkı, çeviri Metin Dinçer, Kuraldışı Yayınları, 2014

        Hoffman, kitap tanıtım sayfalarından öğrendiğime göre Abraham Maslow Biyografisini yazmış bu kitapta. Maslow da çok kıyak biçimde tanıtılmış arka kapakta.

“Hümanistik psikolojinin kurucusu Abraham Maslow (1908-1970) çağdaş psikolojide ve toplumsal düşüncelerde çığır açmış biridir. Yapmış olduğu katkılar, Maslow'un yaşamının ilk kapsamlı öyküsünü oluşturan bu kitapta bütünüyle ele alınıyor. Maslow kendi hakkımızdaki görüşlerimizi, son yarım yüzyıl boyunca başka herkesten daha fazla etkilerken başarılı, gelişkin bireylere odaklanmıştır. Kuramları, görüşleri iş ve yönetim dünyası, tanrıbilim, siyaset ve eğitim alanlarında uygulanmış, çağdaş toplumsal konular ve sorunlar için çığır açıcı olmuştur.”

Oy maşallah! Maslow’u az da olsa tanıyoruz; hani şu ihtiyaçlar piramidi vesilesiyle. Hatırlamayanlar için de kısaca yazalım:

Maslow Piramit Teorisi Özellikleri

“Maslow Piramidine göre insanların gereksinimleri 5 farklı kategoride gruplandırılmıştır. Bu gruplar en alttan en üste olacak şekilde fiziksel ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, sosyal ihtiyaçlar, saygınlık ihtiyacı ve son olarak da kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır.”

Tekrar bazen iyi olur düşüncesiyle kitapta yer vermeyi düşündüğüm başyazımda Maslow’dan alıntılar yaptım. Maslow’un tepe taklak olduğunu belirten bir yazıyı da alıntıladım. Ama bence Maslow tepe taklak olmadı. Yalnız güncellenmesi gerek.

Bir şey yazacağım. Akıllarda kalsın diye “dikkat!” “dikkat!” anonsuyla yazmaya başlıyorum:

Maslow’un orijinal eserlerini okuyamadım çünkü yabancı dilim yok. Bu çoook büyük bir eksiklik. Doğrusu çevirileri de anlayamadım. Bu da ayrı bir eksiklik. Ben kısaca şöyle anladım. İnsan, ömrü içinde alt basamaktan üst basamağa kadar bir yükseliş yaşayarak kendini gerçekleştirebilir. Eğer Maslow da benim anladığım gibi yazmışsa çook eksik yazmıştır. Ama yook yook o doğru yazmıştır da biz çevirileri anlayamadık.

Ben burada bir ekleme yapıyorum. Bunun için dikkaaat çekmiştim:

Her dönemin bir ihtiyaç piramidi var ve her dönemde insan kendi özel durumuna ve potansiyeline göre kendini gerçekleştirebilmelidir. Hani bizde derler ya, çocukluğu yaşamadık, gençlik görmedik, işten bunaldık, emeklilikte süründük. Hayır efendim. Bebekler için bir piramit yapılacak. Fiziki ihtiyaçları nelerdir? Bebek karalahana yiyemez her halde. Onun beynini geliştirecek hangi gıdalar gerekli.

Neye şaşıyorum biliyor musunuz? Bizde yetişmiş elemanlar var şükrolsun. Örneğin doğuştan itibariyle bluğ devresine kadar kaç kelime kullanabildiklerini, anlama ve anlatma yeteneklerini, şunları bunları hem de isabetli biçimde tespit ediyorlar. Ama bilgileri kendilerinde kalıyor çoğu kez.

Bebek ve çocuk üzerinde fazla mı duruyorum? Ne kadar yazsam azdır:

“Anne sütü sindirimi kolay ve enfeksiyondan koruyucu nitelikleri zengin bir proteindir. Bebeğin ilk aşısı olarak görülür. Sütte protein ve minerallerin inek sütüne göre daha az olması, sindirim ve böbrekler açısından bebeğin yüklenmesini önler. Bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmesinde anne sütünde bulunan bileşenler önemli rol oynar. Anne sütü ile beslenen bebeklerde beyin gelişimi daha iyi olur. Enfeksiyon, alerji, ishal ve solunum yolu hastalıkları daha az görülür. Hatta ileri yaşlarda ateroskleroz, kanser ve multipl skleroz gibi hastalıklar daha az bildirilir. Anne sütü alan bebeklerde 'Ani Beşik Ölümü Sendromu' daha az sıklıkta olurken, anne sütündeki demir, çinko gibi minerallerin emilimi, inek sütüne göre daha fazladır. Örneğin demir için beş katı oranda bulunur. Sütün içeriği aylara göre hatta gün içinde bile değişebilir. İlk aydaki sütün içeriği 3. aydan daha farklı olur. Sabah ile akşam bile içeriği değişebilir.” (https://www.acibadem.com.tr/hayat/anne-sutu-hakkinda-7-kritik-bilgi/#:~:text=S%C3% BCt%C3%BCn%20i%3%

                                                                   Devamı var

                                   ı               3     4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder